KISIK SESLİ SEVDA
Yürüyorum, sesi kısılmış sevdaya.
Tükenmemiş umutlar omzumda,
Sevginin melodisi kulaklarımda.
"Aç o zaman yüreğini bu sevdaya" diyor
Hücrelerimde yankılanan ses.
Tut ellerimi, tut…
Umuduna ulaşırken dünyanın.
Bedenim salınım içinde,
Duvarda sessizce uyuyan
Benliğini görüyorum yüreğimde.
Bak…
Gökyüzündeki bütün bulutlar senin!
Sevdamı da al ve çık,
Avuçlarımda yankılanırken sevdanın sesi.
Hiçbir şey ve her şey arasında kalan,
Tüm umutları da sana veriyorum.
Üç yıl, beş yıl…Belki de on beş yıl!
Ömrümüzün yettiği kadar.
Karanlıkta, aydınlıkta,
Baharında ömrümüzün.
"Damarlarıma kadar yürü" diyor.
Kimselere aldırmadan,
Ardına hiç bakmadan yürü…
Yaklaşıyorum damarlarına
Bu sefer de beklentin olmasın diyor.
Seslerin uğultusuyla dolaşıyorum
Gecenin grileşen sokaklarında.
Sessiz, kimsesiz…
O kadar da çaresiz.
Yine yankılanıyor ses!
Çınar ağacının altındaki
Berrak nehrin gölgesi oluyor gözlerim.
Islak umutsuz…
Umut var ama umutsuzluğun bulanıklığıyla
Kendini berraklaştırmaya çalışan bir umut.
Ve her sesinde çaresizliğin,
O insanlara uzak,
Sonsuzluğun haykırışıyla
Nefes almaya çalışan sevdayı duyuyorum.
Buğulu ve titreyerek, eriterek kendini
Bembeyaz yağıyor yüreğime
Sevdanın parçacıkları.
Bedenim isyan ediyor bu haykırışlara,
Çöl ortasında susuz kalmış ruhum ise
Gel diyor…
Ne olursa olsun gel.
Gül UĞUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder