31 Mayıs 2007 Perşembe


KISIK SESLİ SEVDA


Yürüyorum, sesi kısılmış sevdaya.

Tükenmemiş umutlar omzumda,

Sevginin melodisi kulaklarımda.

"Aç o zaman yüreğini bu sevdaya" diyor

Hücrelerimde yankılanan ses.

Tut ellerimi, tut…

Umuduna ulaşırken dünyanın.

Bedenim salınım içinde,

Duvarda sessizce uyuyan

Benliğini görüyorum yüreğimde.

Bak…

Gökyüzündeki bütün bulutlar senin!

Sevdamı da al ve çık,

Avuçlarımda yankılanırken sevdanın sesi.

Hiçbir şey ve her şey arasında kalan,

Tüm umutları da sana veriyorum.

Üç yıl, beş yıl…Belki de on beş yıl!

Ömrümüzün yettiği kadar.

Karanlıkta, aydınlıkta,

Baharında ömrümüzün.

"Damarlarıma kadar yürü" diyor.

Kimselere aldırmadan,

Ardına hiç bakmadan yürü…

Yaklaşıyorum damarlarına

Bu sefer de beklentin olmasın diyor.

Seslerin uğultusuyla dolaşıyorum

Gecenin grileşen sokaklarında.

Sessiz, kimsesiz…

O kadar da çaresiz.

Yine yankılanıyor ses!

Çınar ağacının altındaki

Berrak nehrin gölgesi oluyor gözlerim.

Islak umutsuz…

Umut var ama umutsuzluğun bulanıklığıyla

Kendini berraklaştırmaya çalışan bir umut.

Ve her sesinde çaresizliğin,

O insanlara uzak,

Sonsuzluğun haykırışıyla

Nefes almaya çalışan sevdayı duyuyorum.

Buğulu ve titreyerek, eriterek kendini

Bembeyaz yağıyor yüreğime

Sevdanın parçacıkları.

Bedenim isyan ediyor bu haykırışlara,

Çöl ortasında susuz kalmış ruhum ise

Gel diyor…

Ne olursa olsun gel.


Gül UĞUR

Hiç yorum yok: