19 Mayıs 2008 Pazartesi























doğa ile iç içe huzur dolu bi haftasonu geçirdim okurlarım, dinlenmiş gevşemiş, stres atmış, neşeli ve saçları yapılmış bi şekilde karşınısdayım. aaa hiç ısrar etmeyin saçımın yeni halini koymayacağım henüz;) belki ilerleyen zmnlarda...
pazar sabahı erkenden kalkıp yollara düştük ailemle, tire de güsel bi kahvaltının ardından adaya (bis izmirliler ada deris kuşadası yane) dooru yola dvm ettik. davutlar sapağına girdikten sonra 4. kmde müthiş bi ekolojik çiftliğin önceden araştırmasını yapan zat-ı alim rehberlğinde değirmenin önünde park ettik aracımızı. içeri doğru yürüdükçe nette gördüklerimi kıyaslamaya başladım, hani olur ya bazen çok süslü sergilerler ama içerik ii değildir fln. ööle bişey kesinlikle yoktu, fotolar az bile göstermiş çok şirin bi yer. öncelikle gölbaşı adı verilen gölün içine doğru yapılmış otantik bölümde çaylarımızı içip gazetelerimizi okuduk, sohbet ettik. sonra hayvaları tek tek inceledik gezdik. hayatımda görmediğim kadar uzun boynuzlu keçiler, değişik tavuklar, tavşanlar, koyunlar hepsi çok şirindi. hele gölün içinde insanları takip eden ekmek atmamızı bekleyen rengarenk kuğu ördek ve kazların senfonisi daha bi hoştu. daha sonra çiftliğin diğer kısmına doğru ilerledik, bu bölümde at çitfliği vardı, ata binmek isteyenler için ortamlar hazırlanmıştı ve tahta sedirler üzerinde minderlerle localar yer alıyordu, bi yandan atları bi yandan da dut ağaçlarının güselliğini seyrederek, taze dut suyumuzu yudumladık, gazetelere dvm ettik. öğle saatlerinde karnımız acıkmaya başlayınca restaurant kısmına geçip tepeden çiftliği seyretme imkanı bulduk. pembe asma gülleri şık ahşap masalarıyla, organik yemekler ve zeytinyağlılarla dolu mutfaklarından farklı lezzetler denedik. ızgara bıldırcını tavsiye ediyorum, ayrıca her çeşit zeytinyağlıyı da mükemmel yapıyorlar. ahşap büyük salıncaklarda en son sallanıp içimisdeki çocuğu biras canlandırarak oradan ayrıldık. tüm gününüzü geçirebileceğinis mükemmel bir yer, şiddetle tavsiye ediyorum herkese. dilerseniz incelemek için web sitesi için tıklayın



1 yorum:

Adsız dedi ki...

Geçmişe bak bulunduğun yere sağlam bas.. başını geleceğe dön..

Tüm bu hareketleri aynı anda öyle yap ki ...

bir şefin orkestrayı yönettiği gibi tüm çalıgılar tek ses çıkarsın...dinleyenlerin kulağına hoş ve duyguları gıdıklayan bir melodi ulaşsın... aynı o çiftlikteki orkestradan gelen sesler ve hazlar gibi...