8 Aralık 2007 Cumartesi

Uludağ'da sıcak şarap...


bu sıcak şarabı çok merak ediyorum ben, hiç içmedim keramet ondaymış demek dedim;) bu şiirini okuyunca Ersel Akant'ın. Şaka bi yana Almanların favori kış içeceklerinden biri de bu anlata anlata bitiremiyorlar tadanlar ben de tadayım bu aşk şarabından ya olmuo bööle :)içmek isteyene bi tarçın çubuğu bikaç da karanfi atılması pişirme önerisi olarak sunuldu bana. bide şarap kaynamayacak sadece ılık olacakmış.


Uludağ da Sıcak Şarap
Zordur gerçek aşkı bulmak bu aralar.

Yalan dolu dünyada,
Mevsimlere bölünmüştür aşklar.

Bence en güzeli,
Uludağ da ki sıcak şaraplarda saklılar.
Çok zaman geçti içmeyeli,
Soğuk bir kış gecesi,
Ateşli bir öpücüktür


Uludağ da sıcak şarap.
Ayaklarımızın altında yıldızlar,
Aydan izleriz dünyayı.
Çok yakındır artık, gideceğiz oraya,
İçeceğiz ve bulacağız sıcak şarabın sırrını…

Deniz Kenarı

Yavaşça kıvrıldım deniz kenarına,
Kayalıklarda elimde bir bira,

Sana içiyorum.
Kirli deniz rengi gözlerine ve
Kendinden kırmızı dudaklarına…
Özler İnsan

Tatlı bir yaz rüzgarı,
Seni beklediğim yer sahildeki iskele yanı,
Eser geceler, durmadan akıp gider,
Gözlerimden düşer birkaç damla anı,
Zaman zaman özler insan,
Özler bu gözyaşlarını…

Güz Hep Benim Gibi

İstek üzerine yazamam bilirsin, beceremem.
Düşünmeden yazarım en çok,
Sanırım sen de bunu seversin.
Herkesin ilham zamanlarıyla benimki de aynı galiba,
Ya Temmuz akşamı, ya uçan kuru yapraklar,

Ya da soğuk bir kış gecesi,
Belki de terkedilmiş bir deniz kıyısı.
Genelde hüzünden bozma kısa gülücükler olur hayatımda.

En çok sonbaharı severim.
Sonbahar da aşık olur, yine bir sonbahar da ayrılırım.
Yaşamdan şunu iyi anladım,
Her insan her mevsim gibi farklı,
Ama bir mevsim var ki Sonbahar;
Benim gibi hep aynı…


Hayat

Hep tozlu raflar arasından baktım bu dünyaya,
Hiç almadı beni içine, hep sövdüm bu hayata,
Çağırır oldu geceler, sis gibi çöker oldum sokaklara,
Ayaz oldum bende üşüdüm ve
Baktım ağlarken bu manzaraya…
Doğanın kanunuydu bu belki de,
Doğmuştuk ve büyümüştük gün geçtikçe,
Genellikle kaybeden olmuştuk,
Zaten hayatta almamıştı bizi içine,

Hep gidip gelmiştik o ince çizgide…

Gözlerimiz yarı açık bekliyorduk sonumuzu,

Ve en son yine tozlu raflardan bakmıştık hayata,

Her şey ilk günkü gibiydi bu azgın dünyada,

Yüssüzdü hayat, dönüp gitmişti bize arkasını,

Ve yarım kalan gözlerimiz kapanmıştı sonunda…

Ersel Akant

Hiç yorum yok: