21 Şubat 2007 Çarşamba

bir deli özlem bu...



Bir deli özlem bu...

Özlüyorum seni,

Yalansız bir özlem bu

Dolansız, saf bir özlem.

Yeni doğan bir çoçuğun

Minicik elleri gibi

Yumuşak ve mazlum bir özlem bu...

Gökyüzü kadar büyük

Senin kadar yüce bir özlem bu...

Hasretten ağlayan sevdalıların

Yıllarca kavuşamayanların

İki gün bile dayanılamayan bir özlem bu...

Ne yapacağini bilmeyen

Telefonlar bekleyen

Ağlayan, isyan eden

Kendisini harap eden bir özlem bu...

Yolda yürürken

Otobüslere dört gözle bakan

Belki, onu görürüm diye

Kıpır kıpır yerinde duramayan

Salak salak, bos bos gezinen

Seni arayan bir özlem bu.

Bulutlara baktığında bile

Sanki seni göreceğini sanan

Orda olmadiğını bilen

Ama yinede şansını deneyen bir deli özlem bu...

Yani güzelim,

Bir kalpsizi bile,

Ağlatabilecek, bir deli özlem bu...

Tutku Bakay
bu aydınlığa ulaşmak bu kadar zor mu içim karardı iice bu karanlıkların içinde mutsuzum ben hem de çooook:(

2 yorum:

Ümit Kurt dedi ki...

İyi denk geldi bak, bişey anlatayım. Bugün bir arkadaşımla uğradığımız bi kuyumcu abimizle yaptığımız sohbetten: dükkanın önünden geçenler bakıp neler diyodur içinden, parası var, altını var, herşeyi var diyodur daha neler neler söylüyodur. ama onlar kapının dışındakini biliyolar sadece, her kapının içinde ne dertler vardır kimbilir diye düşünmüyodur. oysaki hepimizin derdi sıkıntısı var. biz milletçe mutsuzluğumuzdan mutluluk duymaya başladık garip bi şekilde. mutsuz olmak bizim için normal oldu. halbuki herşey için şükretmek, mutlu olmasını bilmek lazım. benim dükkanımdaki altınları gören adam benim kaç gündür siftah yapmadığımı bilmez tabi. ama şükrediyorum, dükkanım var çayımızı içiyoruz, bakın nede güzel sohbetimizi ediyoruz :)" bittii... işte böyle. mutlu olmayı istemek lazım birazda ve şükretmek, yapabileceğimiz başka bişey yok.

gUnLuGuM-gOkCe dedi ki...

sabah güne senin bu güzel yazılarınla başlamak biras ii geldi bana ümit sağol, iyi ki varsın...